Maalesef o gelmeyecek.
- I am afraid he won't come.
Maalesef onların her ikisininde kötü bir ünü var.
- I am afraid they both have a bad reputation.
Maalesef onları zamanında bitiremem.
- I'm afraid I can't finish them in time.
Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.
- This train left Aomori thirty minutes late, so we won't arrive at Tokyo before noon, I'm afraid.
... officials, they are afraid of mistakes. ...
... I'm afraid we're already over time. ...