Stability has been elusive.
- İstikrar zor bulunur.
The stability of Chinese economy is substantially overestimated.
- Çin ekonomisinin istikrarı büyük ölçüde abartılmıştır.
Jack and Betty have been going steady for a month.
- Jack ve Betty bir aydır istikrarlı olarak gitmektedirler.
There was steady economic improvement.
- İstikrarlı ekonomik gelişme vardı.
Kararlılık başarının anahtarıdır.
- İstikrar başarının anahtarıdır.
Kararlılıkla her şeyi başarırız.
- İstikrarla her şeye muvaffak oluruz.