Guns don't kill people. People kill people.
- Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Products with GMO are dangerous to human life.
- GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
War is a crime against humanity.
- Savaş, insanlık dışı bir suçtur.
Man is the only animal that can laugh.
- İnsan gülebilen tek hayvandır.
Today, many people worry about losing their jobs.
- Bugün, bir sürü insan işsiz kalma konusunda endişeleniyor.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
People with amputated limbs continue to feel them as if they were still there.
- Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor.
When reading certain comments, people can completely lose faith in humanity.
- Bazı yorumları okurken, insanlar insanlığa olan inançlarını tamamen kaybedebilirler.
The whole Earth is a jail for humanity. People haven't yet escaped it.
- Bütün Dünya insanlık için bir hapishanedir. İnsanlar henüz kaçmış değil.
Human beings, whether they realise it or not, continually seek happiness.
- İnsanlar, bunun farkında olsun veya olmasın, sürekli mutluluk ararlar.
Just when the first human beings will reach Mars remains to be seen.
- Sadece ilk insanların Mars'a ne zaman varacağı zamanla görülecek.
It was a pleasure working with you folks.
- Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
Get these folks some drinks.
- Bu insanlara bazı içecekler alın.
The first calculating tool of mankind is called an abacus.
- İnsanların ilk hesaplama aracına abaküs denir.
The internet is one of mankind's greatest achievements. Now, if you'll excuse me, I'm off to post a photo of my cat on my blog.
- İnternet insanların en büyük başarılarından biri. Şimdi, affınıza sığınarak, ayrılayım; bloguma kedimin fotoğrafını ekleyeceğim.
The Masai people drink a mixture of milk and cattle blood.
- Masai insanları, süt ve sığır kanının bir karışımını içerler.
They would compare people to cattle.
- İnsanları öküzle kıyaslarlardı.
Get these folks some drinks.
- Bu insanlara bazı içecekler alın.
In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
- Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
Human beings can live up to 40 days without food, but no more than 7 without water.
- İnsan gıda olmadan 40 gün kadar yaşayabilir fakat susuz en fazla 7.
Human beings succeeded in flying into space.
- İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
Older people are often afraid of trying new things.
- Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
What sort of person would do that kind of thing?
- O tür şeyi ne tip insan yapardı?
Isn't that the most humane punishment for criminals?
- Bu, suçlular için en insancıl ceza değil midir?
On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
- İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
Human beings succeeded in flying into space.
- İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
Tom doesn't like it when people invade his personal space by standing too close to him.
- İnsanlar ona çok yakın durarak onun kişisel alanını istila ettiğinde Tom bunu sevmez.
People have different personalities.
- İnsanların farklı kişilikleri var.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
- Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
He's a good judge of character.
- O iyi bir insan sarrafı.
You're a terrible judge of character.
- Sen kötü bir insan sarrafısın.
You are a mean person.
- Sen kötü bir insansın.
I am an honest person.
- Ben dürüst bir insanım.
A lot of people think that bats are birds.
- Birçok insan yarasaların kuş olduğuna inanıyor.
Does mankind have dominion over animals and birds?
- İnsanların hayvanlar ve kuşlar üzerinde hakimiyeti var mıdır?
Each human being is an individual.
- Her insan bir bireydir.
This book says the earliest man-made bridges date back to the New Stone Age.
- Bu kitap en eski insan yapısı köprülerin Yeni Taş Çağına kadar uzandığını söylüyor.
Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.
- Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.
Some people are working in the fields.
- Bazı insanlar tarlalarda çalışıyorlar.
Some people believe that Japan is No.1 in everything.
- Bazı insanlar Japonya'nın her şeyde 1 numara olduğuna inanıyor.
People's opinions depend on the spirit of the times.
- İnsanların görüşleri zamanlarının ruhuna bağlıdır.
Mathematics is the most beautiful and most powerful creation of the human spirit.
- Matematik, insan ruhunun en güzel ve en güçlü yaratısıdır.
All human beings are mortal.
- Bütün insanlar ölümlüdür.
We know that all men are mortal.
- Tüm insanların ölümlü olduğunu biliyoruz.
Slavery is a crime against humanity.
- Angarya, insanlık dışı bir suçtur.
War is a crime against humanity.
- Savaş, insanlık dışı bir suçtur.
What anthropoid would your girlfriend be most like? What a question... Well, um... An orangutan, I guess.
- Kız arkadaşını en çok hangi insansı maymuna benzetirdin? Ne biçim bir soru ... Peki, um ...Sanırım, bir orangutan.
Eating animals is not that different from anthropophagy or cannibalism.
- Hayvanları yeme, insan yeme ve yamyamlıktan o kadar farklı değildir.
He is a very forgetful fellow.
- O, çok unutkan bir insandır.
Human beings are social creatures.
- İnsanlar sosyal yaratıklardır.
Man is the only creature that consumes without producing. He does not give milk, he does not lay eggs, he is too weak to pull the plough, he cannot run fast enough to catch rabbits.
- İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, pulluğu çekmek için çok zayıf, tavşanları yakalamak için yeterince hızlı koşamaz.