Определение i̇lerici в Турецкий язык Английский Язык словарь
- ileri
- advanced
I'm going to teach one of Tom's advanced classes while he's in Boston.
- O, Boston'dayken Tom'un ileri sınıflarından birine öğretmenlik yapacağım.
She teaches English to advanced students.
- O ileri öğrencilere İngilizce öğretiyor.
- ileri
- {s} forward
I dared not go forward.
- İleri gitmeye cesaret edemedim.
Tom took a step forward.
- Tom ileriye doğru bir adım attı.
- ilerici
- progressive
I'm pretty progressive.
- Ben oldukça ilericiydim.
Tom is very progressive, isn't he?
- Tom çok ilerici, değil mi?
- ilerici
- progressivist
- ilerici
- receptive
- ilerici
- progressivist; progressive
- ilerici
- go ahead!
- ilerici
- (a) progressive, (a) progressivist
- ilerici
- progressive (person, idea, action)
- ileri
- ahead
A gas station is one kilometer ahead.
- Benzin istasyonu bir kilometre ileride.
We saw another ship far ahead.
- İleride başka bir gemi gördük.
- ileri
- advanced; beyond the elementary stage; ahead of others
- ileri
- {s} high
- ileri
- sophisticate
- ileri
- future
She set it aside for future use.
- O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
I want to become a TV announcer in the future.
- İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.
- ileri
- on
- ileri
- the future part
- ileri
- way out
- ileri
- next
Nobody knows what will happen next.
- İleride ne olacağını hiç kimse bilmiyor.
- ileri
- (Bilgisayar) advance
He is taking an advanced course in Esperanto.
- O ileri düzey bir Esperanto dersi alıyor.
We advanced the date of the meeting.
- Buluşma tarihini ileri aldık.
- ileri
- forward part
- ileri
- pro-
- ileri
- along with
- ileri
- (Bilgisayar) forward to
- ileri
- further
I'm too tired to walk any further.
- Daha ileri yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
I can't go any further.
- Ben daha ileriye gidemem.
- ileri
- beyond
- ileri
- onwards
- ileri
- forth
Tom is pacing back and forth.
- Tom ileri geri adımlıyor.
In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and forth.
- Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir.
- ileri
- the future, the time yet to come; the time which lies just ahead: İlerimiz kış. Winter is just around the corner. İleriyi hiç düşünmedin mi? Haven't you ever thought about the future?
- ileri
- higher
- ileri
- front part, forward part; future, the future part, the part to come; forward; advanced; (saat) fast; forward, forth, ahead
- ileri
- (Askeriye) advance, forward, situated near the front: ileri komuta yeri advance command post
- ileri
- the front, the area or part which lies to the front: Trenin ilerisini göremiyoruz. We can't see the front section of the train
- ileri
- the next part (of a road, a course, a job): İlerimizde deniz vardı. In front of us lay the sea. Yolun ilerisi çok virajlı. The next part of the road is full of curves. Bu işin ilerisi pek kolay olmaz. The next part of this job won't be very easy
- ileri
- ahead of, before, (something) which precedes: Tacimah bizden ileri sınıflardan birindeydi. Tacimah was in one of the classes ahead of us
- ileri
- forward, forwards, to the front; out in front; onward, onwards
- ileri
- fast (clock, watch, etc.): Saatim iki dakika ileri. My watch is two minutes fast
- ileri
- onward
- ileri
- forrader
- ileri
- advanced , forward
- ileri
- forwards
Forwards! Without stopping without fearing!
- İleri! Durmadan, korkmadan!
Why is it easier to park the car backwards than forwards?
- Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
- ileri
- along
- ileri
- sophisticated
- ileri
- advanced (age, years): Hoşkadem oldukça ileri bir yaşta aşka düştü. Hoşkadem fell in love at a rather advanced age
- ileri
- (saat) fast
- ileri
- Forward!/Onward!
- ileri
- progressive
Tom is very progressive, isn't he?
- Tom çok ilerici, değil mi?
I'm pretty progressive.
- Ben oldukça ilericiydim.
- ileri
- wayout
- ileri
- up
- ilerici hareket
- (Politika, Siyaset) progressive movement
- ilerici kimse
- progressist
- ilerici kimse
- progressionist
- ilerici parti
- progressive party
- İlerici Demokratlar Grubu
- (Hukuk) group of European Progressive Democrats