Sami is still waiting execution at Bakir Prison.
- Sami hala Bekir Hapishanesinde idam edilmeyi bekliyor.
He forced the natives to witness the execution of their relatives.
- O, yerlileri akrabalarının idam edilmelerine tanık olmaya zorladı.
Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole.
- Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi.
Tom is scheduled to be executed.
- Tom'un idam edilmesi planlanıyor.
Tom will probably be convicted and executed.
- Tom muhtemelen mahkûm edilecek ve idam edilecek.
The criminal was sent to the gallows.
- Suçlu idam sehpasına gönderildi.