i̇şbi̇rli̇ği̇

listen to the pronunciation of i̇şbi̇rli̇ği̇
Турецкий язык - Английский Язык
(Askeri) collaborate

If you want people to collaborate with you, you have to be friendlier. - İnsanların seninle işbirliği yapmasını istiyorsan daha samimi olmak zorundasın.

Tom collaborated with Mary on that. - Tom bu konuda Mary ile işbirliği yaptı.

To cooperate treasonably as with an enemy occupation force in one's country

If you collaborate with the occupying forces, you will be shot.

To work together with others to achieve a common goal

Let's collaborate on this dictionary, and get it finished faster.

to labor or cooperate with another or others, especially in literary or scientific pursuits
To work with another person or group on a science topic
{f} work together, cooperate; cooperate with an enemy country
to cooperate with, join together and participate; to work with each other to accomplish set goal(s)
a working relationship involving critical individual responsibility and group responsibility with collaborators adding to the value of work of others See also assist, contribute, participate
cooperate as a traitor; "he collaborated with the Nazis when they occupied Paris
When one person or group collaborates with another, they work together, especially on a book or on some research. He collaborated with his son Michael on the English translation of a text on food production The government is urging Japan's firms to collaborate with foreigners. a place where professionals and amateurs collaborated in the making of music The two men met and agreed to collaborate
work together on a common enterprise of project; "The soprano and the pianist did not get together very well"; "We joined forces with another research group"
cooperate as a traitor; "he collaborated with the Nazis when they occupied Paris"
disapproval If someone collaborates with an enemy that is occupying their country during a war, they help them. He was accused of having collaborated with the secret police
This is a button which appears on the toolbar area on top of the NetMeeting window This is how one allows others to use an application This allows everyone, who chooses to collaborate to use the application This means that there can be a mixture of people choosing to collaborate or not
Work with others on a joint project
To cooperate treasonably as with an enemy occupation force in ones country
When two or more agents pass messages with one another suggesting actions that are beneficial to all agents involved in the negotiations
To unite individuals together in a formal or non-formal group; to take a partnership in a project by teaming up to share ideas for the greater purpose of a common goal
işbirliği
collaboration

I would like to thank you for your collaboration. - İşbirliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.

Your collaboration is important for all of us. - İşbirliğiniz hepimiz için önemlidir.

işbirliği
cooperation

I appreciate your cooperation. - İşbirliğine minnettarım.

I need your cooperation. - Senin işbirliğine ihtiyacım var.

işbirliği
cooperative

Dan was cooperative with the police. - Dan polisle işbirliği yaptı.

Tom said that he'd been cooperative. - Tom işbirliğine açık olduğunu söyledi.

işbirliği
Cooperation, collaboration
işbirliği
cahoot

They're all in cahoots. - Onların hepsi işbirliği içinde.

işbirliği
cooperation, collaboration, conjunction
işbirliği
association

Afghanistan, Bangladesh, Bhutan, India, Maldives, Nepal, Pakistan and Sri Lanka are the eight members of the South Asian Association for Regional Cooperation. - Afganistan, Bangladeş, Butan, Hindistan, Maldivler, Nepal, Pakistan ve Sri Lanka Bölgesel İşbirliği için Güney Asya Birliğinin sekiz üyesidir.

işbirliği
league
gizlice işbirliği yapmak
connive
işbirliği
team work
işbirliği
(Konuşma Dili) hand in glove
polis işbirliği
(Politika, Siyaset) police cooperation
sivil asker işbirliği
(Askeri) civil military cooperation
üniversite işbirliği
university cooperation
işbirliği
liaison
ekonomik kalkınma ve işbirliği örgütü
economic development and cooperation organization
işbirliği
to cooperate
işbirliği
cooperatively
işbirliği
well-conducted
karadeniz ekonomik işbirliği teşkilatı
(Ekonomi) Organization of the Black Sea Economic Cooperation (BSEC)
kütüphanelerarası işbirliği
interlibrary loan

This service is available to registered faculty members. Interlibrary Loan processes requests from faculty to obtain loans or photocopies of material not owned.

ABD Savunma Muhabere Kuruluşu; Savunma İşbirliği Anlaşması; mukabil hava savunma
(Askeri) Defense Communications Agency; Defense Cooperation Agreements; defensive counterair; dual-capable aircraft
Askeri İşbirliği Dairesi; optik bellek kartı
(Askeri) Office of Military Cooperation; optical memory card
Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği
(Hukuk) Asian-Pacific Economic Cooperation (APEC)
Avrupa Bilimsel ve Teknik Araştırma Alanında İşbirliği
(Hukuk) European Cooperation in the Field of Scientific and Technical Research (COST)
Avrupa Birliği Ekonomik İşbirliği
(Hukuk) European Union Economic Cooperation (EUEC)
Avrupa Ekonomik İşbirliği Ligi
(Hukuk) European League for Economic Cooperation
Avrupa Ekonomik İşbirliği Teşkilatı
(Hukuk) Organisation for European Economic Co-operation (OEEC)
Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü
(Hukuk) Organization for European Economic Cooperation (OEEC)
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı
(Hukuk) (AGİK) Conference on Security and Cooperation in Europe (CSCE)
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
(Hukuk) Organisation of Security and Cooperation in Europe
Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilatı
Organization for European Economic Cooperation
Avrupa İşbirliği Ajansı
(Hukuk) European Cooperation Agency
Ekonomi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı
(Hukuk) Organisation for Economic Cooperation and Development (OECD)
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı
(Hukuk) Organisations for Economic Cooperation and Development (OECD)
Her Bölgede Yardım ve Kurtarma İşbirliği
(Askeri) Cooperative for Assistance and Relief Everywhere
Karadeniz Ekonomik İşbirliği
(Hukuk) Black Sea Economic Cooperation
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Konferansı
(Hukuk) Black Sea Economic Cooperation Conference
Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi
(Hukuk) Gulf Cooperation Council (GCC)
Kültür İşbirliği Konseyi
(Hukuk) Cultural Cooperation Council
Kültürel İşbirliği Vakfı
(Hukuk) Foundation for Cultural Cooperation
Parasal İşbirliği Fonu
(Hukuk) Monetary Cooperation Fund
Savunma Bakanlığı Güvenlik İşbirliği Dairesi
(Askeri) Defense Security Cooperation Agency
Uluslar Arası Hastalık Kodları; Uluslar Arası İşbirliği Ve Kalkınma Programı (US
(Askeri) International Code of Diseases; International Cooperation and Development Program (USDA)
Uluslar Arası Kalkınma İşbirliği Teşkilatı
(Askeri) International Development Cooperation Agency
Uluslar arası Ekonomik İşbirliği Konferansı
(Hukuk) Conference on International Economic Cooperation (CIEC)
Uluslar arası Laboratuvar Akreditasyon İşbirliği Örgütü
(Hukuk) International Laboratory Accreditation Cooperation (ILAC)
bilgi işlem alanında işbirliği
(Hukuk) cooperation in the field of data processing
bilimsel ve teknolojik araştırma alanında Avrupa işbirliği
(Hukuk) European cooperation on scientific and technical research (COST)
düşmanla işbirliği yapan kimse
quisling
ekonomik ve ticarî işbirliği daimi komitesi
(Hukuk) standing committee for economic and commercial cooperation
fiili işbirliği
(Ticaret) active collaboration
geliştirilmiş işbirliği
(Hukuk) enhanced cooperation
güvenlik işbirliği
(Hukuk) security cooperation
hain işbirliği
traitorous cooperation
harekat alanı güvenlik işbirliği planı
(Askeri) theater security cooperation plan
harekat alanı güvenlik işbirliği; harekat alanı destek komutanlığı
(Askeri) theater security cooperation; theater support command
hassas çatışma işbirliği süreci
(Askeri) precision engagement collaboration process
hükümetler arası işbirliği
(Hukuk) intergovernmental cooperation
iktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Organization
for Economic Cooperation and Development . İ
işbirliği
cooperate

I suggest you cooperate. - İşbirliği yapmanı öneririm.

Tom is willing to cooperate. - Tom işbirliği yapmak için istekli.

işbirliği etmek
cooperate
işbirliği etmeyen
uncooperative
işbirliği ile muhtemel durum hedeflemesi; muharebe kontrol timi
(Askeri) collaborative contingency targeting; combat control team
işbirliği içinde
be hand in glove
işbirliği içinde olmak
be in cahoots
işbirliği yapan
coefficient
işbirliği yapma
alignment
işbirliği yapmak
play ball
işbirliği yapmak
to collaborate, to play ball
işbirliği yapmak isteyen
cooperative
kalkınma için bölgesel işbirliği
(Hukuk) regional cooperation for development (RCD)
kurumsal işbirliği
corporate cooperation
sivil-asker işbirliği
(Askeri) civil-military cooperation
siyasal işbirliği
(Hukuk) political cooperation
siyasi işbirliği
(Politika, Siyaset) political affiliation
teknolojik işbirliği
(Askeri) technologic cooperation
turizm işbirliği anlaşması
(Turizm) tourism cooperation agreement
uluslar arası adli işbirliği
(Hukuk) international judicial cooperation
yakın işbirliği
(Hukuk) close cooperation
yakın işbirliği yapan kimseler
(Hukuk) close collaborator
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение i̇şbi̇rli̇ği̇ в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü bazen de İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (İngilizce: Organisation for Economic Co-operation and Development -OECD), uluslararası bir ekonomi örgütüdür
İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü bazen de İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (İngilizce: Organisation for Economic Co-operation and Development -OECD), uluslararası bir ekonomi örgütüdür
işbirliği
(Hukuk) TEŞRİKİ MESAİ
işbirliği
kooperasyon
Английский Язык - Турецкий язык

Определение i̇şbi̇rli̇ği̇ в Английский Язык Турецкий язык словарь

işbirliği yapmak
birlikte çalışmak, bir işi projeyi birlikte yapmak. birbirine destek olamak, yardımda bulunmak
i̇şbi̇rli̇ği̇
Избранное