i̇çgüdüsel

listen to the pronunciation of i̇çgüdüsel
Турецкий язык - Английский Язык
instinctual
Of, relating to, or derived from instinct
{s} pertaining to instinct, instinctive
An instinctual feeling, action, or idea is one based on instinct. The relationship between a parent and a child is instinctual and stems from basic human nature. = instinctive. instinctive
içgüdüsel
gut

I have a gut feeling that Tom won't pass the test. - Tom'un sınavı geçmeyeceğine dair içgüdüsel bir sezgim var.

My gut feeling is that Tom won't show up tomorrow. - Benim içgüdüsel hissim Tom'un yarın gelmeyeceğidir.

içgüdüsel
instinctive, instinctual, related to instinct
içgüdüsel
unconditioned
içgüdüsel
instinctive insiyaki
içgüdüsel
instinctive

All forms of life have an instinctive urge to survive. - Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.

Tom reacted instinctively. - Tom içgüdüsel olarak tepki gösterdi.

içgüdüsel olarak
from instinct
içgüdüsel olarak
on instinct
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение i̇çgüdüsel в Турецкий язык Турецкий язык словарь

içgüdüsel
İçgüdü ile ilgili, insiyaki
i̇çgüdüsel
Избранное