işkence edilmiş

listen to the pronunciation of işkence edilmiş
Турецкий язык - Английский Язык
tormented
experiencing intense pain especially mental pain; "an anguished conscience"; "a small tormented schoolboy"; "a tortured witness to another's humiliation"
tormented or harassed by nightmares or unreasonable fears; "hagridden by visions of an imminent heaven or hell upon earth"- C S Lewis
past of torment
işkence et
{f} torture

She tortured a prisoner. - O bir tutukluya işkence etti.

He tortured a prisoner. - O bir hükümlüye işkence etti.

işkence et
{f} tormented
işkence et
excruciate
işkence et
agonize
işkence et
{f} excruciating
işkence et
{f} torturing

Stop torturing me. What did he say? - Bana işkence etmeyi bırak. O ne dedi?

Stop torturing yourself. - Kendine işkence etmeyi bırak.

işkence et
{f} agonizing
işkence edilmiş
Избранное