It was an agonizing twenty minutes wait for the results.
He tortured a prisoner.
- O bir hükümlüye işkence etti.
You tortured a prisoner.
- Bir makuma işkence ettin.
There's no point in torturing him, he isn't going to confess.
- Ona işkence etmek anlamsız, o itiraf etmeyecek.
Stop torturing me. What did he say?
- Bana işkence etmeyi bırak. O ne dedi?