işitildi

listen to the pronunciation of işitildi
Турецкий язык - Английский Язык
(Bilgisayar) heard
detected or perceived by the sense of hearing; "a conversation heard through the wall"
detected or perceived by the sense of hearing; "a conversation heard through the wall
of Hear
işit
hear

He sat in the front so as to be able to hear. - İşitebilmek için önde oturdu.

Hearing this song after so long really brings back the old times. - Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.

işit
{f} hearing

Tom can hardly hear without his hearing aid. - Tom işitme cihazı olmadan neredeyse duyamıyor.

Leave your message after hearing the beep. - Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.

işitildi
Избранное