She pointed her finger at him.
- O, parmağıyla onu işaret etti.
He pointed to the tower over there.
- O, oradaki kuleyi işaret etti.
Tom pointed towards the mountain.
- Tom dağlara doğru işaret etti.
Don't point at others.
- Diğerlerini işaret etme.
It is rude to point at people.
- İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
Don't point at others.
- Diğerlerini işaret etme.
Tom gestured for Mary to sit down.
- Tom Mary'nin oturması için işaret etti.
Tom gestured for Mary to go inside.
- Tom Mary'nin içeri girmesi için işaret etti.
He beckoned me to follow him.
- Onu izlemem için bana işaret etti.
Tom beckoned me to come in.
- Tom içeri girmem için işaret etti.