If you want to do good work, you should use the proper tools.
- İyi bir iş yapmak istiyorsanız, uygun araçları kullanmalısınız.
Mayuko avoided doing hard work.
- Mayuko zor iş yapmaktan kaçındı.
The soul of commerce is upright dealing.
- Ticaretin ruhu dürüst iş yapmaktır.
Whose turn is it to deal?
- İş yapmak için kimin sırası?
Pleasure doing business with you.
- Sizinle iş yapmak zevkti.
It's been a pleasure doing business with you.
- Sizinle iş yapmak bir zevkti.
If you want to do a good job, don't rush through it.
- İyi bir iş yapmak istiyorsanız acele etmeyin.
I want to do a good job.
- Ben iyi bir iş yapmak istiyorum.
My friends want to do business with South American firms.
- Arkadaşlarım Güney Amerikan şirketleriyle iş yapmak istiyor.
Tom wants to do business with Mary.
- Tom Mary ile iş yapmak istiyor.