As businesses failed, workers lost their jobs.
- İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
Just then, the workers in the park brought over some small playing cards.
- Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
Our employees are working around the clock to fix the damage caused by the ice storm.
- İşçilerimiz buz fırtınasının neden olduğu hasarı onarmak için gece gündüz çalışıyorlar.
The employees threatened to go on strike.
- İşçiler greve gitmekle tehdit etti.
Tom treats his employees generously.
- Tom işçilerine cömert davranır.
They consider him their best employee.
- Onu en iyi işçileri olarak düşünüyorlar.
Just then, the workers in the park brought over some small playing cards.
- Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
As businesses failed, workers lost their jobs.
- İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
- Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
A good workman always takes care of his tools.
- İyi bir işçi her zaman aletleriyle ilgilenir.
Many men were hired at the factory.
- Fabrikaya birçok işçi alındı.
He also needs many workers.
- Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.
The laborers are murmuring against their working conditions.
- İşçiler çalışma şartlarına karşı söyleniyorlar.
We saw laborers blasting rocks.
- Kayaları patlatan işçiler gördük.
He's a labourer on a riverboat.
- O bir nehir botunda bir işçidir.
Tom is a real handyman.
- Tom gerçek bir becerikli işçi.
He has skill in handwork.
- Onun el işçiliği becerisi vardır.
These workmen are constructing a road.
- Bu işçiler bir yol inşa ediyorlar.
The workmen were climbing up and down the ladder.
- İşçiler merdivenden yukarı aşağı iniyorlardı.