This transparent liquid contains a kind of poison.
- Bu saydam sıvı bir tür zehir içerir.
This book contains forty photographs.
- Bu kitap kırk fotoğraf içerir.
Paella often includes snails.
- Paella çoğunlukla salyangoz içerir.
Biology includes many life sciences.
- Biyoloji birçok yaşam bilimlerini içerir.
I addressed the envelope containing the invitation.
- Davet içeren zarfın üstüne adres yazdım.
The suitcase contained nothing but dirty clothes.
- Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
Parenthood involves totalitarianism.
- Ebeveynlik totaliterliği içerir.
I took a speed-reading course and read War and Peace in twenty minutes. It involves Russia.
- Ben hızlı okuma kursu aldım ve yirmi dakika içinde Savaş ve Barışı okudum. Bu Rusya'yı içeriyor.
This amount includes tax.
- Bu tutar vergi içermektedir.
Tom's duties include raking the leaves.
- Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.
The exam included mathematics, physics and chemistry.
- Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu.
The list included Tom.
- Liste Tom'u içeriyordu.
The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523.
- İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.