Please don't bring alcoholic beverages into the stadium.
- Lütfen stadyuma alkollü içecek getirmeyin.
Milk is a popular beverage.
- Süt popüler bir içecektir.
Do you have alcohol-free drinks?
- Alkolsüz içecekleriniz var mı ?
He needs something to drink.
- İçecek bir şeye ihtiyacı var.
Delicious refreshments were served.
- Lezzetli yiyecek ve içecekler servis edildi.
Refreshments will be served.
- Yiyecek ve içecekler servis edilecektir.
Refreshments will be served.
- Yiyecek ve içecekler servis edilecektir.
Delicious refreshments were served.
- Lezzetli yiyecek ve içecekler servis edildi.
She decided to drink water instead of soft drinks in order to lose weight.
- O, zayıflamak için alkolsüz içecekler yerine su içmeye karar verdi.
Root beer is considered a classic American carbonated soft drink.
- Kök birası klasik bir Amerikan alkolsüz içecek olarak düşünülmektedir.
Would you care for drinks?
- İçecekler ister misiniz?
He never touches alcoholic drinks.
- Alkollü içeceklere elini değdirmez.
Delicious refreshments were served.
- Lezzetli yiyecek ve içecekler servis edildi.
Refreshments will be served.
- Yiyecek ve içecekler servis edilecektir.
The net-cafes here cater to students; fees start at around a pound an hour.
- Buradaki net-kafeler öğrencilere yiyecek ve içecek sağlamaktadır; ücretler yaklaşık saati bir pounddan başlamaktadır.