Acele etmek zorundasın.
- You have to hurry up.
Nasıl olsa acele etmek iyi bir fikir olacak.
- Anyhow it will be a good idea to hurry up.
Acele etsen iyi olur.
- You'd better hurry up.
Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.
- Hurry up or you'll miss the train.
Çabuk ol! Konser başlıyor.
- Hurry up! The concert is starting.
Saat yedide orada olmalıyız, bu nedenle çabuk ol.
- We must be there at seven, so hurry up.