Acele etmek zorundasın.
- You have to hurry up.
Son treni yakalamak için acele etmek zorundasın.
- You have to hurry up so you'd catch the last train.
Acele etsen iyi olur.
- You'd better hurry up.
Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.
- Hurry up, or you'll miss the train.
Çabuk ol, yoksa treni kaçıracağız.
- Hurry up, or we'll miss the train.
Hiç acele etme ama çabuk ol.
- Take your time, but hurry up.