The old car was taken for scrap.
- Eski araba hurda için alındı.
The government plans to scrap some of the older planes.
- Hükümet bazı eski uçakların hurdaya ayırmayı planlıyor.
I can't believe that you really sold that junk for such a high price.
- O hurdayı öyle yüksek bir fiyata gerçekten sattığına inanamıyorum.
Let's get rid of this junk.
- Bu hurdadan kurtulalım.
Tom drove to the dance in his father's jalopy.
- Tom babasının hurda arabasında dansa gitti.