O, bana aç olduğunu fısıldadı.
- She whispered to me that she was hungry.
Bebekler aç olduklarında ağlarlar.
- Babies cry when they are hungry.
Çok acıkmıştım eve geldiğimde.
- I was pretty hungry when I got home.
Tom ve Mary acıkmış gibi görünmüyor.
- Tom and Mary don't seem to be hungry.
O sadece karnı aç olduğunda bağırır.
- He only screams when he's hungry.