Yüzlerce kuş gözüme ilişti.
- I caught sight of hundreds of birds.
Havaalanında yüzlerce taksi vardı,hepsi iş için çığırtkanlık yapıyorlardı.
- There were hundreds of taxis at the airport, all touting for business.
Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
- Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
Yüzlerce ailenin evi yakılmıştı.
- The homes of hundreds of families were burned.
... It was hundreds of places. ...
... We connect hundreds of millions of people ultimately around the ...