hundeelend

listen to the pronunciation of hundeelend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение hundeelend в Английский Язык Турецкий язык словарь

lousy
{s} k.dili. kötü, berbat
lousy
dandik

Tom dandik bir dansçı. - Tom is a lousy dancer.

lousy
{s} k.dili. alçak, iğrenç
lousy
rezil
lousy
berbat

Ben berbat bir balıkçıyım. - I'm a lousy fisherman.

Bu restorandaki yemek iyi değil, ücretler pahalı ve servis berbat. Kısaca bu restorana gitme. - The food at this restaurant is not good, the prices expensive, and the service lousy. In short, don't go to this restaurant.

rotten
boktan
cruddy
Pis, kirli, tiksindirici, yapış yapış
lousy
{s} bitli

Dört yıl boyunca üniversiteye gittim ve bütün aldığım bu, bitli diplomaydı. - I went to college for four years and all I got was this lousy diploma.

lousy
{s} alçak
lousy
üstü başı bit dolu
lousy
berbatlık
lousy
{s} iğrenç

Bu beni iğrenç hissettirdi. - It made me feel lousy.

lousy
He is lousy with money Onun parası çok
lousy
{s} kötü

Amcam kötü bir sürücü. - My uncle is a lousy driver.

Ben kötü bir balıkçıyım. - I'm a lousy fisherman.

lousy
iğrençlik
lousy
aşağılık/bitli
rotten
kötü/çürümüş
rotten
{s} rezalet
Немецкий Язык - Английский Язык
rotten
lousy
(really) awful
(really) wretched
cruddy
Mir ist hundeelend.
I feel lousy
sich hundeelend/hundsmiserabel fühlen
to feel really lousy
sich hundeelend/hundsmiserabel fühlen
to feel like nothing on earth