human beings

Английский Язык - Турецкий язык

Определение human beings в Английский Язык Турецкий язык словарь

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı. - Human beings succeeded in flying into space.

İnsanoğlunun hayvanlardan farkı düşünebiliyor ve konuşabiliyor olmasıdır. - Human beings differ from animals in that they can think and speak.

insanlar

Romancı insanlarla ilgileniyor. - The novelist is interested in human beings.

İnsanlar, bunun farkında olsun veya olmasın, sürekli mutluluk ararlar. - Human beings, whether they realise it or not, continually seek happiness.

human being

insan

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir. - All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.

İnsan gıda olmadan 40 gün kadar yaşayabilir fakat susuz en fazla 7. - Human beings can live up to 40 days without food, but no more than 7 without water.

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil. - On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.

İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır. - Human beings were created in God's image.

Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir. - Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.

human being