İki iri boğa fili, hangisinin yeni nesil babası olacağını belirlemek için birkaç gün boyunca düello yaptı.
- Two huge bull elephants duelled for several days to determine which one would father the next generation.
Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm.
- Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus.
Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.
- Seen from the sky, the river looked like a huge snake.
Böyle kocaman bir çileği ilk defa görüyorum.
- This is the first time I've seen a strawberry this huge.
Dev tanker az önce rıhtımdan ayrıldı.
- The huge tanker has just left the dock.
Dev bir tanker rıhtımdan ayrıldı.
- A huge tanker just pulled out from the dock.
Muazzam bir kahvaltı yaptım, bu yüzden şimdi gerçekten çok aç değilim.
- I had a huge breakfast, so I'm not really very hungry now.
Muazzam kalabalıkta arkadaşını gözden kaybetti.
- She lost sight of her friend in the huge crowd.
O, büyük bir evde yaşıyor.
- She lives in a huge house.
Büyük bina gökyüzüne dokunacak gibi görünüyordu.
- The huge building seemed to touch the sky.
Sadece çok büyük bir hata yaptın.
- You just made a huge mistake.
Çok büyük bir kaya parçasını hareket ettirmek çok zor olacak.
- Moving a huge boulder is going to be very hard.
Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.
- A huge monster is coming down the mountain.
Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi.
- I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale.
Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
- The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
The castle was huge.
In our league our coach is huge!.
... and get Afghanistan back on its feet. It's a huge challenge, it's complicated even further ...
... networking, that we're using the huge capacity of the Veterans ...