He stood in awe before her. - O onun önünde huşu içinde durdu.
He stood in awe before her.
O onun önünde huşu içinde durdu.
Mary is a woman who inspires awe in all who meet her. - Mary onunla tanışan herkese huşu telkin eden bir kadın.
Mary is a woman who inspires awe in all who meet her.
Mary onunla tanışan herkese huşu telkin eden bir kadın.