Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.
- I ate a hot dog for lunch.
Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.
- Tom bet me fifty dollars that he could eat more hot dogs than I could.
Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.
- I ate a hot dog for lunch.
Tom genellikle sosisli sandviçlerinin üzerine hardal ve ketçap koyar.
- Tom usually puts mustard and ketchup on his hot dogs.
Tom genellikle sosisli sandviçlerinin üzerine hardal ve ketçap koyar.
- Tom usually puts mustard and ketchup on his hot dogs.
Hardallı ve ketçaplı iki sosisli sandviç alacağım.
- I'll have two hot dogs with mustard and ketchup.
Scott! Lütfen öğlen yemeği için sosisli sandviçler yap.
- Scott! Please make hotdogs for lunch.
Öğle yemeği için üç tane sosisli sandviç yedim.
- I ate three hotdogs for lunch.
Sık sık sosisli sandviç yerim.
- I often eat hot dogs.
Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.
- Tom bet me fifty dollars that he could eat more hot dogs than I could.
Hot dog! I said.
Apparently, Clyde could not have been the one who crapped in the urinal, because Clyde had a colostomy at age 5. 'Kay? Now, whoever did this unspeakable act is still at large. The boys' bathroom is closed until further notice, 'cause one of you thought it would be a good idea... to pull down your pants... m'kay, over your buttcheeks over the urinal... and squeeze out a chocolate hot dog... m'kay?.