Umarım, Çin gezimizde eğleniriz.
- Hopefully, we'll enjoy our China trip.
Umarım komik olmak seni öldürmez!
- Hopefully, being ridiculous doesn't kill you !
İnşallah, Tom bize bunu nasıl tamir edeceğimizi söyleyebilir.
- Hopefully, Tom can tell us how to fix this.
İnşallah her şey iyi olacak.
- Hopefully, everything will be OK.
Tom umutla gülümsedi.
- Tom smiled hopefully.
Ummak bir strateji değildir.
- Hope is not a strategy.
Korku değil, umut insan ilişkilerinde yaratıcı ilkedir.
- Hope, not fear, is the creative principle in human affairs.
Haber umutlarımızı yıktı.
- The news dashed our hopes.
Sanırım bu umut etmek için çok fazlaydı.
- I guess it was too much to hope for.
Artık bütün yapabileceğimiz Tom'un yapmaya söz verdiği şeyi yapmasını ümit etmektir.
- All we can do now is hope that Tom does what he's promised to do.
Bütün yapabileceğimiz ümit etmektir.
- All we can do is hope.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Hasta ümitsiz bir hasta.
- The patient is sick beyond all hope.
Emi'nin yakında ortaya çıkacağını umuyorum. Onu beklemekten usandım.
- I hope that Emi will appear soon. I'm tired of waiting for her.
Umarım çok uzun süre beklemek zorunda değiliz.
- I hope we don't have to wait too long.
Tom için yüksek emellerim var.
- I have high hopes for Tom.
Suzy Tom'un ona çıkma teklif edeceğini umuyor.
- Suzy hopes that Tom will ask her out.
Yakıda iyileşecek mi? Öyle umuyorum.
- Will he recover soon? I hope so.
Umarım beklentilerinize göre yaşayabiliriz.
- I hope we can live up to your expectations.
Hopefully my father will arrive in time for the show.
In justifying the new parking structure the council looked hopefully to rising retail sales downtown.
We still have one hope left: my roommate might see the note I left on the table.
I still have some hope that I can get to work on time.
But now abideth faith, hope, love, these three; and the greatest of these is love. (1Cor. 13:13).
... I would like to share three quick observations, hopefully ...
... hopefully that will enhance your marketability to employers in ...