Tom knew that I was displeased.
- Tom hoşnutsuz olduğumu biliyordu.
What makes you so displeased?
- Seni bu kadar hoşnutsuz yapan şey nedir?
He's not discontented. He's just tired.
- O hoşnutsuz değil. O sadece yorgun.
I think Tom is discontented.
- Tom'un hoşnutsuz olduğunu düşünüyorum.
Tom told me you were dissatisfied.
- Tom bana senin hoşnutsuz olduğunu söyledi.
Tom always seems to be dissatisfied.
- Tom her zaman hoşnutsuz gibi görünüyor.
Tom was a little disgruntled.
- Tom biraz hoşnutsuzdu.
Tom looks disgruntled.
- Tom hoşnutsuz görünüyor.
I'm writing in order to express my discontent.
- Hoşnutsuzluğumu ifade etmek için yazıyorum.
I write to express my discontent.
- Hoşnutsuzluğumu ifade etmek için yazıyorum.