hoşlandım

listen to the pronunciation of hoşlandım
Турецкий язык - Английский Язык
I like
hoşlan
enjoy

Felicja enjoys watching TV. - Felicja, TV izlemekten hoşlanır.

We enjoyed singing songs together. - Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.

senden hoşlandım
i like you
hoşlan
care for

I don't care for the way he talks. - Onun konuşma şeklinden hoşlanmıyorum.

I do not much care for this kind of drink. - Bu tür içkiden fazla hoşlanmam.

hoşlan
{f} liking

Mary's boss is a bit too tactile for her liking. - Meryem'in patronu, onun hazzetmeyeceği kadar temastan hoşlanan biri.

What's the difference between liking and loving someone? - Birinden hoşlanmak ve birini sevmek arasındaki fark nedir?

senden çok hoşlandım
i like you very much