a fond'' farewell.
Your fond dreams of flying to Jupiter have been quashed by the facts of reality.
We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
Felicja enjoys watching TV.
- Felicja, TV izlemekten hoşlanır.
I do not much care for this kind of drink.
- Bu tür içkiden fazla hoşlanmam.
Women didn't care for him.
- Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
Mary's boss is a bit too tactile for her liking.
- Meryem'in patronu, onun hazzetmeyeceği kadar temastan hoşlanan biri.
What's the difference between liking and loving someone?
- Birinden hoşlanmak ve birini sevmek arasındaki fark nedir?