We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
Most young adults enjoy going out at night.
- Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
Women didn't care for him.
- Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
I don't care for foreign food.
- Ben yabancı yemekten hoşlanmam.
Fred took a liking to Jane and started dating her.
- Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.
What's the difference between liking and loving someone?
- Birinden hoşlanmak ve birini sevmek arasındaki fark nedir?