hoşlan

listen to the pronunciation of hoşlan
Турецкий язык - Английский Язык
enjoy

Felicja enjoys watching TV. - Felicja, TV izlemekten hoşlanır.

He enjoyed reading detective stories. - O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.

care for

Women didn't care for him. - Kadınlar ondan hoşlanmadılar.

I don't care for foreign food. - Ben yabancı yemekten hoşlanmam.

{f} liking

What's the difference between liking and loving someone? - Birinden hoşlanmak ve birini sevmek arasındaki fark nedir?

I cannot help liking him in spite of his many faults. - Çok sayıda hatasına rağmen ondan hoşlanmamak elimde değil.

hoşlan
Избранное