Tom isn't very tolerant.
- Tom çok hoşgörülü değil.
Tom isn't as tolerant as I am.
- Tom benim kadar hoşgörülü değil.
Tom is quite helpful, indulgent even.
- Tom oldukça faydalı, üstelik hoşgörülü.
Tom gave a little indulgent smile.
- Tom biraz hoşgörülü bir gülümseme verdi.
He is a very decent fellow.
- O, çok hoşgörülü bir adamdır.
As he grew older, he became gentler.
- Yaşlandıkça, daha hoşgörülü oldu.
I'm not always so lenient.
- Her zaman çok hoşgörülü değilim.
We've been very lenient with Tom.
- Tom'a karşı çok hoşgörülüyüz.