Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

himmet

listen to the pronunciation of himmet
Турецкий язык - Английский Язык
favour
politeness
(Politika, Siyaset) benevolence
zeal
(isim) Help, favor
help, favor, auspices, protection
work, effort
favor
himmet etmek
help
himmet etmek
to help, exert oneself (for)
kendisi muhtac-ı himmet bir dede. (Nerde kaldı geriye himmet ede.)
(Konuşma Dili) You can't expect any help from him since he's in need of help himself
Турецкий язык - Турецкий язык
Çalışma, emek, gayret
(Osmanlı Dönemi) ciddi gayret, kalb ile gösterilen samimi gayret
Lütuf, iyilik, iyi davranma
HİMMET
(Hukuk) Yardım, kayırma
HİMMET
(Osmanlı Dönemi) Kalbin bütün kuvveti ile Cenab-ı Hakk'a ve sâir mukaddesata yönelmesi. Kalb isteği ile gösterilen ciddi gayret
HİMMET
(Osmanlı Dönemi) Tabiî şevk ve meyil ve heves
HİMMET
(Osmanlı Dönemi) Allah indinde makbul ve mübârek bir kimsenin mânevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi
HİMMET
(Osmanlı Dönemi) Lütuf, yardım. (Bak: Mahiyet)Himmet kelimesinin çok geçtiği bir ders: (S - Zindan-ı atalete düştüğümüzün sebebi nedir?C - Hayat bir faaliyet ve harekettir. Şevk ise matiyyesidir. İşte himmetiniz şevke binip mübareze-i hayat meydanına çıktığı vakit, en evvel düşman-ı
himmet etmek
Yardım etmek, emek vermek
himmet
Избранное