higher, more

listen to the pronunciation of higher, more
Английский Язык - Турецкий язык

Определение higher, more в Английский Язык Турецкий язык словарь

above
yukarıda

İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler. - Angels watch from above as men fight amongst themselves.

Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi. - The clouds above moved fast.

above
{s} yukarıdaki

Onlar yukarıdaki katta yaşıyor. - They live on the floor above.

Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin. - Excuse me; allow me to point out three errors in the above article.

above
-e hakim olan
above
önceden anılan
above
tepede
above
-den çok
above
-den üstün
above
anılan
above
altındaki

Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür. - The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.

above
üstteki
above
cennette
above
fazla

Bu kitabı her şeyden fazla seviyorum. - I love this book above all.

Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır. - Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.

above
daha çok

O, onura her şeyden daha çok değer verir. - He values honor above anything else.

above
yukarı

Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi. - The clouds above moved fast.

İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler. - Angels watch from above as men fight amongst themselves.

above
önce

Her şeyden önce, sabırlı olun. - Above all, be patient.

Her şeyden önce, birbirinize yardım etmelisiniz. - Above all, you must help each other.

above
üzerindeki

Patron, yazıhanenin üzerindeki balkonda işçileri gözleyerek gezindi. - The boss strolled around the balcony above the office, observing the workers.

Biz ağaçların üzerindeki kuleyi görebiliyoruz. - We can see the tower above the trees.

above
the yukarıki, yukarıdaki, (sayfanın) yukarısında bulunan; daha önceki (bölüm/paragraf/satır/sayfa): The above picture depicts the city
above
yukarıda olan
above
(isim) yukarıda olan şey
above
gökteki
Английский Язык - Английский Язык
{p} above
higher, more
Избранное