Kız kardeşim kadar uzunsun.
- You are as tall as my sister.
Bilal Karam'dan daha uzundur.
- Bilal is taller than Karam.
Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.
- Tom tried climbing the tall tree.
New York'ta çok sayıda yüksek binalar vardır.
- There are a lot of tall buildings in New York.
Bu dağ 3000 metre yüksekliktedir.
- This mountain is 3000 meters tall.
Bu dağ ne kadar yüksekliktedir?
- How tall is that mountain?
Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.
- The tree was so tall that it towered over the garden wall.
O, neredeyse altı fit boyundadır.
- He is almost six feet tall.
On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası boyundadır.
- A boy of seventeen is often as tall as his father.
Siz ondan daha uzun boylusunuz.
- You are taller than her.
O, babasından daha uzun boyludur.
- He is taller than his father.
Böyle abartılı bir hikayeye inanmamı bekleme!
- Don't expect me to believe such a tall story.