high efficiency red

listen to the pronunciation of high efficiency red
Английский Язык - Турецкий язык

Определение high efficiency red в Английский Язык Турецкий язык словарь

her
ona

Ona kendi odamı gösterdim. - I showed her my room.

Muhabir: Ona bir kedi yavrusu aldınız mı? - Reporter: Did you buy her a kitten?

her
kendine

Jane'nin hayali kendine yaşlı ve zengin bir sevgili bulmaktı. - Jane's dream was to find herself a sugar daddy.

O kendi kendine mırıldanıyor. - She is muttering to herself.

her
onu

Aşk onu rüyalarında görmektir. - Love is seeing her in your dreams.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet her at the coffee shop.

her
dişil onun
her
onun

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - She promised to meet her at the coffee shop.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet her at the coffee shop.

her
{z} dişil onu; ona; ondan; onun: He loves her. Onu seviyor. He looked at her. Ona baktı. They hated her. Ondan nefret ettiler. It pleased
her
kendisi

Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu. - Catherine had an ulterior motive when she urged her father to buy a new car. She hoped that she'd be able to drive it herself.

Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum. - I think that girl cut her hair to give herself a new look.

her
ondan

Seni ondan daha çok seviyorum. - I love you more than her.

Bu eski madeni paraları ondan aldım. - I got these old coins from her.

her
dişil onu
her
(dişil) onu
her
o
Английский Язык - Английский Язык
her
high efficiency red

    Расстановка переносов

    high ef·fi·cien·cy Red

    Турецкое произношение

    hay îfîşınsi red

    Произношение

    /ˈhī əˈfəsʜənsē ˈred/ /ˈhaɪ ɪˈfɪʃənsiː ˈrɛd/
Избранное