Sami was willing to do that.
- Sami onu yapmak için hevesliydi.
Tom said that he was willing to do that.
- Tom onu yapmaya hevesli olduğunu söyledi.
My brother is keen on collecting stamps.
- Erkek kardeşim pul toplama heveslisidir.
She is keen to go abroad.
- O yurt dışına gitmek için hevesli.
Tom is an avid cyclist.
- Tom, hevesli bir bisikletçidir.
Tom is an avid arts supporter.
- Tom hevesli bir sanat destekçisidir.
Tom isn't very enthusiastic, is he?
- Tom çok hevesli değil, değil mi?
Tom seems to be enthusiastic.
- Tom hevesli görünüyor.
He is very eager to go there.
- Oraya gitmeye çok hevesli.
His daughter is eager to go with him anywhere.
- Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
He is anxious to see you.
- O seni görmek için hevesli.
He is anxious to go to America.
- O, Amerika'ya gitmek için hevesli.
Tom seems to be enthusiastic.
- Tom hevesli görünüyor.
Tom isn't very enthusiastic, is he?
- Tom çok hevesli değil, değil mi?