Isaac Newton was the first person to estimate the mass of the Sun.
- İsaac Newton, Güneş'in kütlesini ilk hesaplayan kişiydi.
He doesn't check his figures when he's calculating.
- Hesaplarken rakamlarını kontrol etmez.
The abacus is a calculating tool.
- Abaküs bir hesaplama aracıdır.
A computer can calculate things really quickly.
- Bir bilgisayar gerçekten hızlı bir şekilde bir şeyler hesaplayabilir.
A computer can calculate very rapidly.
- Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.
A computer can calculate very rapidly.
- Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.
To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth.
- Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.
Tom calculated that he had given Mary over 34,000 dollars in the past six months.
- Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.
He calculated the expenses.
- O, giderleri hesapladı.