Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek.
- It is the greatest happiness in life to love and to be loved.
Aşk dünyayı döndürür.
- Love makes the world go round.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
- Maternal love is the greatest thing.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Mary'nin sevgililer günü için Tom'a bir şey almaya parası yoktu bu yüzden ona sadece seni seviyorum! dedi.
- Mary didn't have the money to buy Tom anything for Valentine's Day, so she just told him I love you!
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
Tom bir aşk mektubu yazmasına yardım etmemi istedi.
- Tom asked me to help him write a love letter.
Başkalarına yardım etmeyi severim.
- I love to help others.
Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.
- I couldn't help but fall in love with you.
Kime aşık olmak istersin?
- Who would you like to fall in love with?
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Bir insan kendi annesini sevmelidir.
- One should love one's own mother.