hervorstehend

listen to the pronunciation of hervorstehend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение hervorstehend в Английский Язык Турецкий язык словарь

prominent
öne çıkan
prominent
çıkıntılı
prominent
{s} göze çarpan
prominent
göze çarpan şey
prominent
{s} belirgin

Serpent Bearer yayılmış fakat çok belirgin olmayan bir takımyıldızı. - The Serpent Bearer is an outspread but not very prominent constellation.

prominent
(Politika, Siyaset) tanınmış

Sami, tanınmış bir Kahireli plastik cerrahtı. - Sami was a prominent Cairo plastic surgeon.

Tanınmış psikolog görünüşte amcama benziyor. - The prominent psychologist resembles my uncle in appearance.

prominent
{s} çıkık
prominent
önde gelen (kimse)
overhanging
sarkık
prominent
önemli

Hindistan Ulusal Kongresi ve Bharatiya Janata Partisi Hindistan'da en önemli siyasi partilerdir. - The Indian National Congress and the Bharatiya Janata Party are the most prominent political parties in India.

Kule tepede önemli bir yer işgal etti. - The tower occupied a prominent spot on the ridge.

prominent
(sıfat) çıkık, fırlak, göze çarpan, belirgin, belli, önde gelen, seçkin, ünlü, önemli
prominent
{s} ünlü
prominent
prominentlygöze çarpacak surette
prominent
mühim
prominent
güneş üzerindeki ateş parçalarından biri
prominent
tümsek
prominent
ehemmiyetle
Немецкий Язык - Английский Язык
salient
jutting (out)
juting out
sticking out
overhanging
standing proud
prominent
juting
protruding
protrusive
projecting
proud