Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
- Bill llevó a su hermano menor al zoo.
Hayır, ben değilim. O benim küçük kardeşim.
- No, yo no. Es mi hermano menor.
Erkek kardeşimle sinemaya gittim.
- Fui al cine con mi hermano.
Kısa süre sonra erkek kardeşi eve geldi.
- Su hermano llegó a casa poco después.