herausstellen

listen to the pronunciation of herausstellen
Немецкий Язык - Турецкий язык
{he'rausstelın} ortaya çıkmak, anlaşılmak
v. he'rausstelın ortaya çıkmak, anlaşılmak
sich herausstellen
ortaya çıkmak, anlaşılmak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение herausstellen в Английский Язык Турецкий язык словарь

emphasize
vurgulamak

Ben bunu zamanında yaptırmak için ihtiyacı vurgulamak istiyorum. - I want to emphasize the need to get this done on time.

Öğretmen genellikle öğrencilerin cesarete sahip olmalarının gerekli olduğunu vurgulamaktadır. - The teacher often emphasizes that students should have courage.

emphasize
{f} önemini belirtmek
emphasize
ısrarla söylemek
emphasize
üstüne basmak
emphasize
(Politika, Siyaset) önemle belirtmek
emphasize
{f} vurgula

Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum. - I want to emphasize this point in particular.

O gerçeği vurgulamalısın. - You should emphasize that fact.

emphasize
üzerinde durmak
emphasize
belirtmek
emphasize
{i} vurgu

O gerçeği vurgulamalısın. - You should emphasize that fact.

Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum. - I want to emphasize this point in particular.

to turn out
söndürmeye