her yerinde

listen to the pronunciation of her yerinde
Турецкий язык - Английский Язык
all over

We travelled all over the country. - Biz ülkenin her yerinde seyahat ettik.

A lot of people want peace all over the world. - Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.

everywhere else
all around
about
her yer
everywhere

They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere. - Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar.

These are on sale everywhere. - Bunlar her yerde satılıyor.

her yer
(deyim) up hill and down dale
her yer
anywhere

Tom can sleep anywhere. - Tom her yerde uyuyabilir.

His daughter is eager to go with him anywhere. - Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.

her yer
everyplace
her yer
every place
her yer
all over

He had bruises all over after the fight. - Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı.

A lot of people want peace all over the world. - Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.

her yer
all around

He left his books all around the house. - O, kitaplarını evin her yerine bıraktı.

There were flowers all around. - Her yerde çiçekler vardı.

her yer
every place, everywhere
her yerinde
Избранное