her günkü

listen to the pronunciation of her günkü
Турецкий язык - Английский Язык
routine
diurnal
per diem
usual
day-to-day
everyday

It's just an everyday thing. - O sadece her günkü bir şeydir.

day-to-day, everyday
ready
{s} quotidian
day to day
daytoday
her günkü işler
routine
her günkü yemek
a standing dish
her gün
every day

I play tennis every day. - Ben her gün tenis oynarım.

I play football every day. - Her gün futbol oynarım.

her gün
daily

The patient was recovering daily. - Hasta her gün toparlanıyordu.

I speak English daily. - Her gün İngilizce konuşuyorum.

her gün
each day
her gün
day after day

That pretty bird did nothing but sing day after day. - O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.

The dog waited day after day for its master's return. - Köpek her gün sahibinin dönüşünü bekledi.

her gün
(Ticaret) per diem
her gün
day out

Tom eats the same food day in and day out. - Tom her gün aynı yemeği yer.

He plays Minecraft day in, day out. - O her gün Minecraft oynar.

her gün
in every day
her gün
every day, daily
her gün
{s} everyday

My dad doesn't want me driving there everyday, so he's paying my rent. - Babam her gün oraya sürmemi istemiyor, o yüzden kiramı ödüyor.

Layla talked to Sami everyday. - Leyla her gün Sami ile konuştu.

her gün
day in day out
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение her günkü в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Her gün
yevmiye
Her gün
gündüzleri
Her gün
günde
Her gün
(Osmanlı Dönemi) KÜLLE YEVM
her gün
Süreklice, sürekli olarak
her günkü
Избранное