Trade friction might arise between the two nations at any moment.
- İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.
He'll be here any moment.
- O, her an burada olacak.
It may rain at any time.
- Her an yağmur yağabilir.
The tree is rotten and stone dead, and could fall at any time.
- Ağaç çürük ve taş ölü, ve her an düşebilir.
It may rain at any moment.
- Her an yağmur yağabilir.
War may break out at any moment.
- Savaş her an patlak verebilir.