hepiniz

listen to the pronunciation of hepiniz
Турецкий язык - Английский Язык
all of you

I have wonderful news for all of you. - Hepiniz için harika haberim var.

All of you are diligent. - Hepiniz çalışkansınız.

youse
y'all
youall
hep
always

She always looks pale. - O hep soluk görünüyor.

Tom always insists that he's right even when we all know that he's wrong. - Hepimiz onun hatalı olduğunu bilsek bile, Tom her zaman haklı olduğunu iddia eder.

hep
all the time

Tom and I fight all the time. - Tom ve ben hep kavga ederiz.

I don't understand. Why do you hang out with her all the time? - Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?

hepiniz dinleyin
listen up !
hepiniz çok şakacısınız
you all play too much
hep
always, all the time, for ever, forever; all, the whole
hep
every time

Every time I read this novel, I find it very interesting. - Ne zaman bu romanı okusam bana hep çok ilginç gelir.

hep
throughout
hep
(deyim) in common with
hep
(Konuşma Dili) until hell freezes over
hep
forever

I've waited forever for this day to come. - Hep bugünün gelmesini bekledim.

hep
ever after

And they all lived happily ever after. - Ve ondan sonra hep mutlu yaşadılar.

hep
(Konuşma Dili) till hell freezes over
hep
ever

I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it. - Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer.

I had a lot of money, but spent everything. - Çok param vardı ama hepsini harcadım.

hep
ay
hep
night and day
hep
entirely, altogether (usually translates as "all"): Biz hep aynı sınıftayız. We're all in the same class. Bunu hep Fatma yaptı. Fatma did all this
hep
evermore
hep
omni

This is an omnivorous species. - Bu hepçil bir türdür.

Wolverine is omnivorous. - Porsuk bir hepçildir.

hep
always: Cuma akşamları hep adaya giderdik. On Friday evenings we'd always go to the island
hep
routinely
hep
used in: hepimiz all of us. hepiniz all of you. onların hepsi all of them. onun hepsi all of it
hep
wholly
hep
all

He is the heaviest of us all. - O hepimizin en ağırıdır.

All those who take up the sword shall perish by the sword. - Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.

Турецкий язык - Турецкий язык
Английский Язык - Турецкий язык

Определение hepiniz в Английский Язык Турецкий язык словарь

hep
baht
hep
açıkgöz
hep
uyanık
hep
talih
hep
şans
hep
argo açıkgöz
hepiniz
Избранное