Yüksekliklerden korktuğunu biliyorum.
- I know you're afraid of heights.
İki dağ eşit yüksekliktedir.
- The two mountains are of equal height.
Tom ve Mary yaklaşık aynı boydalar.
- Tom and Mary are about the same height.
Meg Ken ile yaklaşık aynı boydadır.
- Meg is about the same height as Ken.
Bu, aptallığın zirvesidir.
- That is the height of foolishness.
Ben Uğultulu Tepeler'i okumayı yeni bitirdim.
- I just finished reading Wuthering Heights.
Yükseklerden eskisinden daha az korkuyorum.
- I am less afraid of heights than I was.
Empire State Building'in yüksekliği nedir?
- What's the height of the Empire State Building?
At the height of the Cold War.
She's at the height of her career.
Happiness makes up in height for what it lacks in length.