I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
- Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
Thank you for the wonderful gift.
- Harika hediye için teşekkürler.
She meant this gift for you.
- Bu hediye sizin için.
The gift shop is on the second deck.
- Hediyelik eşya mağazası ikinci katta.
Is there any souvenir shop around here?
- Bu çevrede bir hediyelik eşya dükkanı var mı?
Is there a souvenir shop in the hotel?
- Otelde bir hediyelik eşya dükkânı var mı?
Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.
- Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
The boxes are gifts. What do they contain?
- Kutular hediyedir. Onların içinde ne var?