Tom's shot missed the target by two feet.
- Tom'un atışı hedefi iki fitle ıskaladı.
The arrow fell short of the target.
- Ok hedefine varamadı.
They attained their goal.
- Onlar hedeflerine ulaştılar.
Finally, he achieved his goal.
- Sonunda hedefine ulaştı.
That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
- Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
Tom was aiming his pistol at Mary when John shot him.
- John onu vurduğunda, Tom silahını Mary'ye hedefliyordu.
Aim at the target with this gun.
- Bu tabanca ile hedefe nişan al.
We have reached our destination.
- Biz hedefimize ulaştık.
As soon as I arrived at the destination, I called him.
- Hedefe varır varmaz onu aradım.
The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
- Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
Did you accomplish your goals?
- Hedeflerini gerçekleştirdin mi?
Did you accomplish your goals?
- Hedeflerine ulaştın mı?
The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
- NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
The ship proceeded to her destination.
- Gemi hedefine doğru ilerledi.
Although each person follows a different path, our destinations are the same.
- Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır.
The end justifies the means.
- Hedefe giden her yol mübahtır.
She has finally achieved her end.
- Sonunda hedefine ulaştı.
The bullet found its mark.
- Mermi hedefini buldu.
You're wide of the mark.
- Sizin tahmin hedeften uzak.