The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
The soldiers on the boats would be easy targets.
- Teknelerdeki askerler kolay hedefler olacaktı.
Tom's shot missed the target by two feet.
- Tom'un atışı hedefi iki fitle ıskaladı.
The arrow fell short of the target.
- Ok hedefine varamadı.
What is your ultimate goal in your life?
- Hayatınızdaki nihai hedefiniz nedir?
Finally, he achieved his goal.
- Sonunda hedefine ulaştı.
That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
- Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
Aim at the target with this gun.
- Bu tabanca ile hedefe nişan al.
The country is aiming at decreasing its imports.
- Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
The ship proceeded to her destination.
- Gemi hedefine doğru ilerledi.
As soon as I arrived at the destination, I called him.
- Hedefe varır varmaz onu aradım.
That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
- Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
Tom has already achieved many of his goals.
- Tom zaten hedeflerinin birçoğunu elde etti.
Did you accomplish your goals?
- Hedeflerine ulaştın mı?
The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
- NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
We have reached our destination.
- Biz hedefimize ulaştık.
The ship proceeded to her destination.
- Gemi hedefine doğru ilerledi.
Does the end justify the means?
- Hedefe giden her yol mubah mıdır?
She has finally achieved her end.
- Sonunda hedefine ulaştı.
Thus, the ethical issue remains: Should cigarette makers be allowed to target global markets?
- Bu yüzden, etik sorun devam ediyor: sigara üreticilerine hedef küresel pazarlara izin verilmeli mi?
His expectations hit the mark exactly.
- Onun beklentileri tam olarak hedefi buldu.